5 Ekim 2011 Çarşamba

En/gerekli Şiir

Ses ve soluğum şimdi, çökmüş geceye kattı iftiharın kaypağını
belki nedensiz bir ihtivadır kırışık yüzüm
yüzüne baktıkça kararan
heybetim belki arduvaz değil
yapışacak bir pelte dildi söz ve kaygan
sayısız telaşa soyunmak varken ense kökünde
sayısız pencerelerde akseden çığlığın kararlı adımları
en/gerekli zamanlarda gözünde beliren dil ve diş lekeleri
işte çatlayan hırs demetin
işte beklenen ve hiç gelmeyecek gölge nöbeti, sayı basamağı
topaç topaç...

Buraya şu köhneye gizlenmiş dilinden bir aman
çatlasın duvar, işte hazırlanan harç ve boya
ve aidatı yaşamın kül rengi orta yerinde odanın
durmadan ve her daim burada..

Dilinin harca bulayıp kuruttuğu çöldeysem artık
kuyular açıp derin gömülmüş magma ve sıcağa gebeyim sonra
el pençenin hissiyatında bir muhteva giz, en az tek sıkımlık can
özbeöz kıkırdak bakan dağın koptuğu yerden seslenip
sis istedi ve kül yoktur dedi erkek
hep bir ağızdan bir kadını düşünüp
babaların öldüğü yaşa geldi girdap
kadın anne olup dedi: ölüler ağır olur kalanların omzunda
irkildi dili..durmadan ve her daim tütüne dadandı gecenin fişi
tortuya yoldu zırhına apis öküzü saplanan dünya
kadındı erkek olan
ve göç çöleydi bir tortu için..

oraya, katlinin havzasına kurulmuş bir değirmen
öğüt kokan avuçlarına bulanmış körpe tekzip
kovanında tek mermi kardeşi çekirdek, vurulası yalnızlık
mahalle duvarlarında kısık sesli iftihar
dem vuruyor, bir ağızdan -durmadan ve her daim orada
düşüyor dilindeki tetik uzaktan..

Sesinin dalgasına kapılmış köhneysem artık
puslu ve sisli bir tarifi olmalı uzağın
geceye kanmış, kıvrılıp yatmış en/gerekli bir soru..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder