Kaprisi diyete durmuş vardiya amiri kadar
Başka kim mahpus ki başka içlere
Naftalin basmayı sevdiğim teniydi yalnızlık ölülerimin
Bu kötü: belki
çığ düşer elime
Harç olmuş tek duanın duvardaki yansımasıyla
Paranoyanın
öte ucuna çıkıyor gölgem, boy verince su…
Revaklı ahşap saçlarıma
tüneyen cennetin leşine rağmen
Egzama korkusundan türemiş kadın kokusu
solumaktan geliyor bilincim
Bu-kişisel düş uzamı- göğüs çatalına dudak
serinliği çöküşü.
Bir iç çöküş esnası enkazı.
Reşit olmayan gerilla
ateşi başımdaki kaos
Bu hiçten daha az bir şey olmalı
İç savaştan geriye
kalan
Ne olursa artık, ağzı tüten silah koksun yeterdi
Narın erotik
melankolisi, metafiziğin skandal sandalı
Sis heykeli ve flamalar : kök
sanatı – kan şekeri
Burası hafriyat sahası
Şelaleler arka fonda: sus
sanatı ve havari fişek gösterisi
Duygusal vebanın uzaylı yeşil tebaası
Fırtına düdükleriyle kazanılan penaltı atışı : binbeşyüz (€)yüro
Kurutulmuş çocukluğumdan bütün bu haz ayinleri
Iskartaya çıkarılmış
yaşamın ikiz görüntüsünün sığabildiği
Maymun kumbaralar.
Elbet
kaypak olmalıydı asalet denilen şey
Hakeza delik deşik edilmiş hasretleri
gemilerin
Olgun bir sızandı işçi marşları, yontulmuş kin ve edinim
Saat
kulesi suresi, yol dediğin izbe olmalı çok zaman
Kent meydanına çöken
dilenci duasından anlaşılmalı
Bir çocuğunuz olacak haberi
Bu bile piç
İhtimal dahilinde ölmenin vakti
Kabri geniş olmayacak sanma ölünün
Her yere sığacak kadar ölür bir ceset
Sonunda ilmiği buldum kan
vermeyecek sesim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder